Denizli Yolcusu Kalmasın....

Merhaba,
Günler önce size Bu yıl Denizli Cam Bienalinin üçüncüsünün 29-31 mayıs arasında yapılacağından bahsetmiştim.
Biliyorsunuz ben de katılacağım; hem ziyaretçi olarak hem de orada masa açarak.
Bu masa açma kısmı beni çok heyecanlandırıyor, yüz akıyla gider dönerim inşallah.
Nisan sonundan bu yana hepsini burada paylaşamadıysam da epey ciddi çalıştım. Önce ürünler çıkarıldı, biraz değişik olmasına özen gösterdim. Durumuna göre bir,iki bazen de üç kere fırınlamam gerekti. Artık çok iyi bildiğiniz gibi hepsinin sonucu da mükemmel olmayabiliyor. Ürünler tek tek havalı naylonlara sarılıp, kolİlendi, bibrini kırmasın güvenli gitsin derken hacimleri artıyor.  An itibariyle altı büyük ve iki küçük koli arabaya yüklendi.
Valizim hazır, yarın arabamla yola çıkıyorum.
Neyseki kendime çok cici bir yol ve bienal arkadaşı buldum.
Bakarsınız dönüşte O da bir ucundan cam veya boncuk işine bulaşır.
Bienal hevesiyle geçen hafta facebook hesabıma da Bsyüzdeyüzelyapımı olarak bir sayfa ekledim ve yeni yaptıklarımın bir kısmını orada paylaştım. Hem o sayfayı, hem instagramı hem de burayı canlı tutmaya çalışacağım.

Şişelerle Oynamanın Sonuçları.....

merhaba,
Şişelerle çıktığım yolculuklara biraz heyecan katmak istedim bu defa.... Dedim ki şişeleri ortadan iki veya üç parçaya kessem, sonra o bilezik gibi elde ettiğim şişe parçalarını fırında çökertsem, sonra onları birbiri ile kaynaştırsam ve de üçüncü fırınlamada da çökertsem hoş bir tabak elde edebilirim...
Bunu böyle dedim demesine de yapmak her zaman söylendiği kadar kolay olmuyor.
İlk iş daha öncelerden sizlerinde artık bildiğiniz gibi şişelerin etiketlerinden itinayla temizlenmesi gerekiyor, hafta sonu Çamlıdere Yaylaköy'deki evimize giderken koca bir koli şişeyi ve eşimin yapmış olduğu şişe kesme aparatımı ( ki kocaman ve de oldukça ağır bir şey öyle aparat dediğime bakmayın) yanıma aldım. Bütün bir cumartesi öğleden sonrayı şişe kesmeye ayırdım. Şoklarken çatlayan mı ararsınız, kırılan mı ararsınız ne isterseniz vardı. Bu arada ellerim iş kazasına da uğradı tabii.
Eşimin de yardımıyla ihtiyacım olan kadar şişe parçasını kestim sonunda.

Belki kırılanlar da bir işime yarayabilir diye üşenmedim hepsini geri Ankara'ya taşıdım.
O gece eve girmeden köpeğimiz Badem'i gezdireyim diye yolda indim, hep böyle yapıyoruz bu arada Fevzi beyde rahatça arabayı boşaltıyor. Bilenler bilir öyle Badem'le iş yapmak araba boşaltmak filan kolay değildir :) . Evet işte o yürüme sırasında belediyenin kazdığı ama tam kapatmadığı kanallardan birine ayağım takıldı ve çok kötü düştüm. Nasıl yapabildiysem sağ ayak bileğim,sol dizim ve baldırım sağ dirseğim ve iki avcumun da içi yaralandı. Eve topallayarak gelmem ve ağrılarım o gece hevesle fırını çalıştırmama mani olmadı ama sonuç hiç beklediğim gibi çıkmadı :( . Şişeleri kesebildiğim en ince şekliyle kestim ama çökerken kenarlar birbirinin üzerine geldiğinden bilezik formunda değil çoğunlukla yuvaklak amorf parçalarım oldu.
Yine de tabak olabilir mi diye denedim tabii.

Şarap şişe parçaları.........

Bira şişe parçaları

Daha önce çökertilmiş AOÇ yoğurt kabı ve rakı şişe parçaları; önce bir araya gelmeleri için bir şarj fırına girdiler, sonra da çökertilip tabak olmaya çalıştılar. 

Tam kafamdan geçen gibi olmadıysa da değişik bir şekil aldılar, ben de camla oynamanın keyfini aldım. Şarap şişelerindwn özwlliklw koyu renk olanların tonu çok güzwl adeta insanı içine çekiyor.

Bence daha bol bir zamanda mutlaka yeniden  denemeliyim.

Sol üst köşedeki soda şişelerinden olan tabağım başka bir çalışmanın konusu......

Suda Oynar Balıklar......

Merhaba,
Atık camdan hersey yapılır da akvaryum yapılmaz mı? Aslında diğer yaptığım şeylerden bir farkı yok ama önemli olan insanın aklına gelmesi...
Hele bir de ilk deneme de iyi sonuç alınca insan çok motive oluyor.
İnternette dolaşırken gözüme çarpmıştı, bu ara çalışırken hatırlayıp denedim.

Önce 1

Önce 2

Akvaryum olur da balık olmaz mı?

Bunlar da sonuçlar......sizce nasıllar?

Meleklerim ve Kuşlarım Uçmaya Hazırlanıyor......

Merhaba,
Daha önce size bahsetmeye fırsatım olmadı ama geçenlerde bir fırında melek yapmayı denedim.İnternette dolaşırken kültürleri gereği dışarda çok revaçta olduğunu fark ettim. Zaten insana keyif ve sıcaklık veren bir obje, ben de severim melekleri.....
İlk denemede iki melek  yapmaya çalışmıştım birinin başı gövdesinden hemen ayrıldı, projelendirirken hata yapmışım. Diğeri fena sayılmaz ilk deneme için, hemen kış bahçemin duvarına astım. Ev halkı orada görüp yorumlarını iletiyor bana......

İlk melek denemem........

Böylece bende de bir melek yapma merakı başladı. Bir kere denedim ya içime sinecek kadar düzgününü yapmadan bırakamadım.

Dün akşam disiplinsiz bir şekilde gece onbirde atölyeye girince sabaha karşı üç olmadan çalıştıramadım.

Hem uykusuz kaldım, hem de sonuna doğru insan yoruluyor, sabırsızlanıyor. Halbuki cam sabırsızlığa hiç gelmez, hem iş kazaları olabilir hem de çalışmanızın sonucunu etkileyecek hatalar yapma olasılığı artar. Sevgiyle sabırla defalarca kesmeyi, yapmayı göze alarak çalışmalısınız; bunu biliyorum kişiliğimde bu yönde giderek daha terbiye oluyor ama bazen ucunu kaçırdığım da oluyor.

İşte böyle bir gece geçirdim, bakalım sonuç ne olacak diye merak ederken önce trafo bakımı deyip elektriklerimizi kestiler, biraz önce de EnerjiSa elektrik sayaçlarını değiştirmeye karar verdiği için tekrar gelip kestiler......

Bu kadar kesintiye dilerim program hata vermez ve emeklerim boşa gitmez....

Bir de şişman kuşlarım var,onların resimlerini de paylaşacağım.....

En önemlisini unutuyordum, bittiğinde ayakta dik durmasını planladığım bir kız çocuğum var, en çok merak ettiğim de o.....

Arkası yarın hep birlikte bekleyeceğiz başka çaresi yok......

(Fotoğraf çekimlerim fırınımın durduğu yer itibariyle çok zor, çok kötü biliyorum ama belki merak edersiniz böyle görünce 😊)

Küçük Bir Asistanım Var Bugün....

Bugün 23 nisan, büyük Atamızın çocuklara armağan ettiği çok önemli bir bayram. Ne yazık ki ülkemizde son yaşananlar ve gelinen noktadan bakılınca endişelenmemek mümkün değil....
İşte bu özel ve önemli günde Sevgili Ada Berfu atölyeme geldi ve kendi tasarladığı camları birlikte fırınladık. Bakalım nasıl bir sonuç çıkacak?
 Üç ayrı çalışma yaptı kardeşi Alp, annesi ve babası için.
İşimiz bitip fırınımızı çalıştırdıktan sonra da Anıtkabir'e gidip Atamıza onun emanetlerini koruyacağız diye söz vermeye gittik...

Ada iş başında.....

Mumluk için camlar seçildi.

Biraz Renklenelim mi?......

Bahar geliyor diyeceğim ama dışardaki soğuğu, hala yanan kaloriferi düşünce de pek dilim varmıyor,
Neyse işte bu sebeple bugünkü çalışmalarıma biraz renk katmak istedim. Henüz fırından çıkmadılar ama önceki halleri böyleydi.
Elimdeki renkli cam parçacıklarını ve biraz da cam tozu kullandım.
Yeşil cam parçalarını özellikle kesmeyip kırdım, biraz daha amorf şekilli olsun diye, kırmızı nokta camları koymak son dakika aklıma geldi. İyi çıkarsa ikinci fırınlamada bunu bir kalemlik yapmayı planlıyorum.
Mavi cam parçacıklı tabağımda kullandığın mavi cam parçaları da elimdeki son kırıntılardı artık. Maalesef mavi atık cam bulmak epeyce zor. Camlarımda genellikle Grupcam'ın üretim fazlalarını kullanıyorum, onlar da çok ender mavi kullanıyorlar. Aralarına sarı cam tozu serptim. İkinci fırınlamada bu orta boy bir kase olacak.

Solda görünen mor parçalarla süslü tabak da bir kase olacak.
Aklıma deniz, özgürlük ve tatil düşünce bir de yelkenli bir tabağım olsun istedim. Son hallerini de aşağıya ekleyeceğim.
İki gün önce de çelıştığım bazı  renkli bir çalışmam olmuştu; orda da en güzeli hediye paketi olan,kırmızının bütün çekiciliği tamam ama atıklarım küçük parçalar olduğu için kırıklar görünüyor.
Mavili olan cam tozu ama burdaki sarılar cam tozu değil kırıntı cam.

Resim yazısı ekle

İkinci fırınlamamda yıvarlaklar kase,kare olan cam bir kalemlik ve hediye paketi de bir tabak oldu.
Sahipleri belli değil  ama iyi günlerde kullanılsın....

Artık İnstagramdayız.......

Merhaba,
Dün akşamdan bu yana ben de instagramdayım artık.Herkes soruyordu "instagram hesabınız var mı?" diye... Eh işte var artık, çalışmalarımın sonuçlarını oraya da koyacağım, blogumun bir kardeşi oldu.
Ama buradaki gibi işlerin hikayesini konuşmak daha keyifli bence.
Atık camlardan bir şeyler yapmak, sonra ondan artan kırık parçayı ayrı değerlendirmek böylece sürüp giden bir döngü....Bana gelmeden önce bir sürü hikayesi olan bu camlar, bir ürün olup benden çıkınca kimbilir nereye gidiyor,ne kadar kullanılıyor, oradan kimbilir nereye gidecek? Camda en güzel olan da bu sonsuzluk hissi değil mi zaten.......

Kare Şişelerden Mumluk Çalışması....

Merhaba,
Sevgili arkadaşım Ayşe'nin etiketlerini dahi temizleyerek verdiği ( bir kere etiket temizleyen bunun ne kadar önemli birşey olduğunu iyi bilir) karemsi yeşil şişeleri geçtiğimiz günlerde çökerttim.
Düz çökmüş halleri bana çok enteresan gelmeyince onlardan mumluk yapmayı denedim. Biraz daha programla oynamam gerekecek ama sanırım değişik oldu.
Yeni taşındığı evde keyifle kullansın diye ilk fırsatta götüreceğim.

Önce

Sonra

Denizli Cam Bienali.....

Uluslararası Denizli Cam Bienalinin bu yıl üçüncüsü yapılıyor. Kuşkusuz ülkemiz, Denizli ve cam severler için önemli bir olay. Bu sefer ki tema " Yapım Aşamasında" diye.....

Ama benim için çok özel bir önemi var.

Bu Bienallerin başlamasına öncülük eden ve tüm yükü üstlenen KARMA nın sahipleri sevgili ÖMÜR ve FATİH DURUERK'i birinci bienalde tanıdım ve sonrasında Fatih hocam sayesinde cam füzyonu hakkında bilgi sahibi oldum, fırınım dahil her konuda desteğini aldım, almaya da devam ediyorum.
Onun geleceğimizi doğrudan ilgilendirdiği için İDP ("İleri Dönüşüm") Projesinin verdiği ilhamla ben de sadece yeniden kazanılmış camlarla çalışıyorum.
İkinci Bienale özel bazı nedenlerden dolayı gidemedim ama bu yıl inşallah orada olacağım.
Hem de sevgili Duruerk'lerin verdiği güçle de bazı çalışmalarımı da götüreceğim.
Günler yaklaştıkça heyecanım da artıyor.

#atıkcam#geridönüşüm#denizlicambienali#füzyon

Örümcek Ağı Tabaklar 2

merhaba
Temperli cam kırıklarından hazırlayarak yaptığım tabaklarım bitti.
Bu kez artık iyice küçülmüş parçalarla çalıştığım için ve de yıkarken de biraz abartmışım çizilmişler...... Buğulu tabaklar oldular.
Tabaklardan birine biraz cam tozu serpmiştim, büyük bir yanılgıyla pastel olsun diye eflatun cam tozu serptim sanki kirli gibi olmuş, keşke daha canlı bir renkle çalışsaymışım.
Sadelik her zaman işe yaramıyormuş demek ki.......

Siz Söyleyin Bunda Güzel Proje Olur mu? ....

Hani seyrek çalışıyorum ya.
Hani söz verdiğim gibi sık sık yazMıyorum ya,
Siz söyleyin bundan güzel bir mazeret ve bundan güzel bir proje olabilir mi?

Sevgili Can'ım......yakında atölyede beraber yapacağız herşeyi.........

Örümcek Ağı Tabaklar.....

Temperli cam kırıklarını sevgili hocam Fatih'den ( Duruerk) alarak 2014 ocak ayında Denizli'den getirdiğimi daha önce yazmıştım size. Ve de o camlardan bir tabak yaparak öyküsünü anlatmıştım.
Artakalan camları bu sabah tabak yapmak için hazırlıklara giriştim.
Önce camları yıkadım kurumaları için bir tepsiye yaydım.biliyorsunuz gırına giren camların tertemiz,lekesiz ve üzerinde hiç bir kalıntı olmaması lazım.
Bir kuyumcu titizliği ile altı yedi saat çalışarak tek tek kırıkları yerleştirdim.

Üç farklı tabak çalıştım bu defa, son dakika bir tanesinin üzerine cam tozu serptim bakalım o nasıl çıkacak?

Tabaklardan birinin bu olmasını planladım.

Maalesef fırınım yeri itibariyle net fotoğraf almama uygun değil. Hele ki bu gün gibi işlerim gece yarısı bitmiş ise iyice gölgeli çıkıyor. Ne yana dönersem döneyim bundan kurtulamıyorum.

Yarın sabah sonucu görmek için sabırsızlanıyorum.
#temperlicam#geri dönüşüm#camda geri dönüşüm#füzyon

Yeşil Cam Çalışmaya Devam.....

Merhaba,
Yeşil cam parçaları elime çok fazla geçmiyor, bunun için en ufak parçasını bile zayii etmemek gerekli. Sonucu da çok çarpıcı oluyor. Gerçekten insanı hayran bırakan bir renk elde ediliyor. Yeşil +yeşil çalışmakta güzel, sadece tek kat yeşilde zarif oluyor. Bu kez ufak parçaları değerlendirerek bir kase yapmaya niyetlendim.

Öncesi böyleydi.......

Fırına böyle girdi.........

Köşelerde kalan boşlukları da ilerde çubuk tabak yaparken kullanırım diye boş bırakmayıp değerlendirdim.
İkinci aşama olarak büyük boy bir İkea kase üzerinde çökertmeyi deniyorum.Şu anda fırınlama devam ediyor sonucu paylaşacağım......
Sonucu paylaşacağım demiştim ya aşağıda kasenin fotoğraflarını koyuyorum.
Bakalım beğenecek misiniz? Bu ebatta çalışınca ağzında hep bir volan oluyor,bu kez biraz fazla oldu galiba...
Bıgüne kadar bu volanşara takışmadım bir orjinallik ve el yapımı havası verdiği için ama denemelere devam ederek volansız düz ağızlı kaselerde yapmalıyım artık.....

#yeşil cam#geri dönüşüm#camda geri dönüşüm#füzyon#füzyon kase

Biraz Hüsran........

Merhaba,

Uzun bir aradan sonra hevesle koyduğum yeşil+yeşil camlarımın ful füzyonu gayet başarılı olmuştu.Büyük bir hevesle kalıbımın üzerine yerleştirdim, bu sefer kalıbı biraz destekle yükselteyim de fırının tabanına değip bozulmasın vazom istedim ama ya bu düşüncem yanlıştı ya da programımla oynamam gerekiyordu. Çok güzel bir vazom oldu ama kalıba sıkışmıştı.

Füzyonu tamamlanmış cam ikinci işlem için fırında....

Tabii çıkarmaya çalışırken vazonun ağzı üç yerden kırıldı. Üstelik yıkarken de tüm dikkatime rağmen elimi kestim.

Eh cam yolu biraz kanlı ve zahmetli tabii bunu biliyordum zaten.

Sonuç iyi olsaydı eğer Ömer'ciğimin nişan çiçeğinde kullanılacaktı, kısmet değilmiş.

Çalışmay devam......

Yeniden çalışmaya başlamak......

merhaba,
Bugün yirmiüçmart saat tam yirmiüçde çok çok uzun bir aradan sonra tekrar fırınımı çalıştırdım 😊
Hem de pek güzel bir nedenle, umarım sonucu da iyi olur ve planladığım işte kullanabilirim.
Sevgili yeğenim Ömer için bir vazo planladım ve uzun aralardan sonra bu akşam atölyeme girdim. Çok ihmal etmiştim,tekrar çalışma ortamını yaratabilmek,düzenlemek bile saatlerimi aldı. Ne nerdeydi? Niye paslanmış? Hay aksi bu da kurumuş ve benzeri bocalamalardan sonra kırk santim çapında ( ki bu benim fırınımda çalışabileceğim en büyük ölçü) yeşil camdan iki kat vazo olmaya hazır camlarımı koydum. Sonrasında sonuç iyi ise çöktüreceğim ve de cumartesi günü içine bir düzine gül koyarak sevgili Ömer'den sevgili Nur'a gidecek.
Bu vesile ile atölye sezonumu da açmış olacağımı ümit ediyorum. Can'ım da büyüyor bu arada, olsun akşamları çalışırım ben de....
Sizi sonuçlardan da haberdar edeceğim ve resimlerini koyacağım.

Mazeretim Vardı.......

Merhaba,
Ne tembellik ne ara vermeler diyeceksiniz şimdi.....Haklısınız diyeceğim ama iyi bir mazeretim vardı belki yazınca anlaşyış gösterebilirsiniz.
Bu kadar zamandır çalışmamazlık etmedim, seyrek de olsa bir şeyler yaptım ama yazma zamanım olmadı.
Bi tanecik kızım var,önce onu yakınımızdaki bir eve taşıdık evin alınması tadilat vb.işler oldu, arkadan gelmekte olan torunumun hazırlıkları, torunun gelişinden önce bizim evde yapılması zorunlu işler ve bir alt kata taşınma, torunumun doğum hediyesine karar verme, onları tek tek elde dikip hazırlama veee mutlu son. 1 aralıkta Sevgili CAN'ım doğdu,canımıza can kattı. Bütün bu koşuşturmalar arasında blogumu ihmal ettim.

Kasım ve aralık ayında çok güzel kermesler ve buralardan davetler oldu hiç birine katılamadım. sadece bu yıl da ZİÇEV kermesine küçücük bir katkıda bulunabildim, kendi standlarında satılmak üzere onlara biraz ürün bağışladım.
Ben hiç yapmadım ama filimlerde romanlarda olur, köşe yazarları sık sık yazarlar ya, her 1 ocakta yeni kararlar alınır listeler yapılır, yeni başlangıçlar için adımlar atılır diye....
Ben de 2015 de biraz daha disiplinli çalışma ve başımdan geçenleri, yaşadıklarımı sonuçlarını sizlerle paylaşmaya söz veriyorum.
Belki bu yıl bazı değişiklikler yapar biraz alevle de çalışırım...Bunu gerçekten denemek istiyorum.
Yeni yılın öncelikle ülkeme huzur, barış ve adalet getirmesini diliyorum, böyle bir ortamda bireyler olarak bizim de sağlıklı, mutlu ve umutlu olacağımıza inanıyorum.
Sevgilerimle.....