30 Eylül 2013 Pazartesi

Adım Adım Avize Olma Yolunda İlerleyen Şişeler......

Uzun zamandır elimdeki parfüm ve ilaç şişelerinden bir avize ya da abajur tasarlayayım diye düşünüyordum; ama nasıl olmalı kısmına karar verememiştim.
Yücel bey ve eşi Songül hanımı (Kabak dayı) ziyarete gittiğimde onların kullandığı su kabakları ile atık şişeleri bir arada kullanmanın değişik bir fikir olabileceğini düşündüm.
ilk taslak deneme resimleri aşağıda....O kadar heyecanlanmışım ki kabağı gecenin bir yarısında verniklemeye kalkınca üzerindeki ilk izleri bile temizlemeyi atlamışım :( . Onlar vernik altında belli olunca tabii ki tekrar gidip Yücel beyden yeni bir kabak almak gerekti.
şişeler fırında böyleydi....
Kabağa monte edilmiş halleri ; henüz bitmedi çok çalışmak lazım....
Başta dedim ama "adım adım......."

Mutlu Bir hazırlık........

Merhaba,
uzun zamandır yazmadım ama çalışmalarım devam ediyor :)
Bugünlerde ben de "mutlu bir hazırlığa" katkıda bulunuyorum. Bir kına gecesi hediyelerini hazırlamaktayım. Önce buraya fotoğrafları koyup "bu nedir, bilin bakalım?" şeklinde bırakıp, aşamaların tek tek fotoğraflarını ekleyerek devam edeyim diye düşündüm ama sabırsızlıktan olsa gerek bilgisayarın başına oturunca fikir değiştirdim :)
süslemeleri bitince daha güzel görüneceklerinden eminim....
Üst süslemeleri için dün Divleli Cam Boncuk Deniz ile birşeyler düşündük, sizinle olamadığım süre içinde uzun zamandır yapmak istediğim ama ayaklarımın geri geri gittiği bir şey yaparak "Ulucanlar Sanat Sokağı" na gittim. Bizi yaralayan geçmişinden dolayı ilk gidişte çok etkilensem de oradaki gülümsemeler ve ilgi şimdiki zamana dönmemi kolaylaştırdı. Deniz (Divleli cam Boncuk) ve Mustafa Beyi (Atölye Camdan) orada ziyaret ettim, birlikte farklı şeyler yapabilir miyiz diye sohbet
ettik. Bundan sonra daha sık gideceğim herhalde.
Konumuza dönersek; mumluklarımızın biraz daha özel olması ve kına konseptine uygun hale gelmesi için Sevgili Deniz üzerlerine süsler hazırlayacak sonra da ben paketlemelerini yapacağım.....Son halini merak edenler bizi takip etmeye devam etmeli.....:)

16 Eylül 2013 Pazartesi

Bir "Pazar" Deneyimi ...

Dün semtimizde her ayın üçüncü pazarı açılan Antikacılar Pazarı' ndaydık Atölye 9* la birlikte....
Üçüncü pazar hesabında ufak bir karışıklık yaşadığımız için bir önceki akşam apar topar Çamlıdere' den dolmuşla gelip elimde ne varsa onlarla gittim. Adı her ne kadar öyleyse de tam olarak antikacılar pazarı denemez , daha çok ikinci el ya da bit pazarı gibi.... Hemen yanında organik pazarda kuruluyor.  Gelenler biraz karışık; organik gıdalarını alıp sadece tezgahların önünden geçenler var, iyi bir parça düşürebilir miyim diye gelen meraklı kolleksiyoncular var, sadece biriktiriciler var, dostları ya da aileleri tezgah açtı diye destek için gelenler var (benimkiler biraz bu gruptan ;)) ,akşamüzerine doğru sadece gezinmek ve vakit geçirmek için gelenler var....
Hafta sonları Çamlıdere' ye gitme alışkanlığımız başlamadan önce ben de takipçisi idim bu pazarın Ayrancı' da kurulanına.....
Organizasyonun altyapısı ve sağladığı olanaklar iyiydi, kurduğumuz ilişkiler sohbetler ve satışlar da fena sayılmaz, kısacası güzel bir gün oldu.
Havalar soğumadan belki bir ay daha katılabiliriz.

Dün güzel bir raslantı oldu burada paylaşmak istiyorum; Atölye 9 ilk kurulurken Denizli'den sevgili Ömür'den (Duruerk) küçük boncuk anahtarlıklardan sipariş etmiştik ve ben aracı olmuştum. Sayıları çokca olduğu için kargomuz geldiğinde tek tek bakamamıştık bu anahtarlıklara süreç içinde tüketiliyor......Dün bu anahtarlıklardan da vardı tezgahta, bir arkadaşımın seçimine yardımcı olurken bir de baktım ki Sevgili Ömür bir tane "BS" diye boncuk yapmış ve özel bir anahtarlık koymuş aralarına:) . Çok duygulandım ve sevindim hemen ona da bir mesajla teşekkür ettim. Dün kendimi özel hissetmemi sağladı......
(*) bu arada Atölye 9' un açık adresini hiçbiryere yazmadığımı fark ettim :), hepiniz biliyorsunuz gibi geldi galiba....
Atölye 9
Kale maallesi
Atpazarı sokak no:9
Kale/Samanpazarı

12 Eylül 2013 Perşembe

Şişeler ve Geri kazanım.....

Yola geri kazanım ve hikayesi olan sürdürülebilir ürünler diye çıkınca mutlaka gündelik yaşamımızda en çok elimizin altında olan şişeleri de değerlendirmemiz gerekir :). 
Çokça yapılmakta olsa da geri dönüşüm konusunda farkındalık yaratabilmek en kolay şişelerle çalışınca oluyor. Standlarda çocukların ve gençlerin ilgisini en çok bu tarz objeler ve süsler çekmekte. Günün sonunda konuklardan "aaa demek ki şişelerden bunlar oluyor artık ben de çöplerimi ayrıştırayım" sözlerini duymak bütün yorgunluğunuzu alıyor.
Hammadde bulmakta zorluk çekmiyorsunuz; bu işle uğraştığınızı bilen dostlarınız sağolsunlar bol bol tüketip size şişe getiriyorlar.
Bazı dostlar Yunan Adalarından bile soda şişesi taşıyabiliyor size; elleri dert görmesin...
Değişik renklerdeki ve formlardaki şişeler çok revaçta olmakla beraber sonuçları sürpriz de olabiliyor, kırmızı koyduğunuz bir "absolute votka" nın şeffaf çıkması gibi....
Şişe ile çalışmanın en zor tarafı onları özellikle etiketlerinden temizlemek. Her ne kadar beşyüzaltmış derecenin üzerinde organik olan her şey yansa da şişeniz ve etiketiniz tamamen temizlenmemişse hem kötü izler kalabiliyor hem de o yanma sırasında çıkan gazlar vs den fırınınız zarar görebiliyor. Bu nedenle kaçış yok; saatler sürse de her yolu deneyerek o şişeleri tertemiz yapmak zorundasınız. Bazı firmalar zor çıkan etiketlerle çalışılınca ürünlerinin daha kaliteli (!) olduğunu düşünüyor galiba, o etiketler ne yapsanız bir türlü çıkmıyor. Burada söylemeden geçemeyeceğim o "Bombay Safari" ne öyle?? o güzelim mavi şişenin etiketini temizlemek ömre bedel; hatta imkansız.
Bir de uğraşıp etiketi temizledikten sonra ağzındaki bilyeyi sökerken şişe kırılmıyor mu :( , tüm emekler boşa gitti demektir. Çokça parfüm şişelerinde bu başıma geliyor.
Şişelerle ne yapıyorum? Önceleri herkes gibi duvar süsü yaptım, içine boru koyarak duvar vazosu veya kaşıklık yaptım ben de...


Süslerini biraz değişik yapmaya çalıştım, üç ay bunun için Sevgili Figen Öztürk hocamla çalıştım;

 sonra bir kadeh içerken keyifli sohbetlere eşlik edebilsin diye bu şişelerden kuruyemiş ve peynir tabakları yapmaya çalıştım. Onları tarçın karanfil gibi doğal süslerle süsledim. Doğal ve sağlıklı atıştırmalıklar yapan Nihal sevilmen hanımın ürünleriyle (www.melitat.com.) sunulduğunda pek şık oluyor benden söylemesi.
Dostlarınıza sağlıklı ve değişik hediyeler götürmek istediğinizde bizimle irtibata geçip sipariş edebilirsiniz :)


 Soda şişelerinden büyük tabaklar ve saksılıklar yaptım.

peçetelikler yaptım.


Bunları Atölye 9 da bulabileceğiniz gibi benimle de irtibata geçebilirsiniz. 

Şimdi şişelerin altlarını keserek değişik birşeyler yapmayı deniyorum; bunun için şişe nasıl kesilir diye araştırmalar yaptım ama sonunda Fevzi bey ve çalışma arkadaşı benim için bir kesme aparatı dizayn ettiler :) , deneyimlerimi sizlerle de paylaşırım ilerde :)

11 Eylül 2013 Çarşamba

Sehpamız sahibine gitmeye hazır :)

Dün Samanpazarından sehpamın ayaklarını aldım, bitmiş hali aşağıda.
Umarım sizlerde beğenmişsinizdir.
İsterseniz size de yapabilirim, bana mail ile ulaşmanız yeterli.....:)

8 Eylül 2013 Pazar

Mumluk Deyip Geçmeyin...



Evlerimizde kullandığımız ve kısa zamanda sıkılarak değiştirdiğimiz o küçük mumluklar (tealightlar) var ya; işte onları küçümsememek lazım diye bugün sizlere onların yapımını anlatacağım.
Başlangıçta bana da en kolayı ve hemen sonuç alınanı mumluk gibi geldi. Aceleciyim ve hevesliyim ya fırınım gelir gelmez 'ortaya karışık' bir çalışma hazırladım bir fırında hem mumluk, hem yeğenimin açılışına onun şirketinin amblemini camdan, hem tabak, hem ablama kapı numarası vs. yapacağım :(
Camı tanımazsan, her büyüklükteki camın direncinin ve yolculuğunun farklı olacağını göz önüne almazsan istediğin sonucu da alamazsın tabii ki…
asadsasdasdadsasdasdasdasdasd
Resim yazısı ekle

Mumluk yapmak için önce plastik bardakların içine alçı dökerek kalıpları hazırlıyoruz. Öyle iyisi olsun diye pahalı alçı alırsanız günlerce donmuyor; en ucuzundan sıvacı alçısı alacaksınız. Camlarınızı uygun büyüklükte kesecek ve boyayacaksınız. Sonra programınızı uygulayabilirsiniz artık.
Program öncesi ve sonrası aşağıdaki gibi.




Bu da ilk ürünlerim; çok sevinip hemen Facebookta paylaşmıştım.







Ayrıca ilk büyük işim de dostlarımın beni yüreklendirmesiyle, yurt dışında kaybettiğimiz çok kıymetli bir başkanımızın anma toplantısına gelen dostları için altmış adet mumluk hazırlayıp hediye etmek oldu.
Belki çok muhteşem değillerdi ama ben yüreğimdeki tüm sevgiyi ve saygıyı katarak hazırlamıştım.(Nur içinde yatsın…..)
Daha sonra bu işi biraz geliştirip iki katlı ve biraz daha büyüklerini de yaptım. Hatta içinde eski bir liradaki atatürk resmi olan bile var :)
Sadece mumluk olarak değil nikah, doğum vb gibi özel gün kutlamalarında da kullanılabilecek bir alternatif olarak düşünülebilir…..benden hatırlatması :)

7 Eylül 2013 Cumartesi

Bugün Ne Yaptım........

Herhafta sonu  yaptığımız gibi bu hafta da Çamlıdere Yaylaköy' deydik; buradaki işlerimden örnekler eklemek istedim ama yaylada internet bağlantısı çok zayıf olduğu için başaramadım.
Ben de gözüm kulağım ODTÜ' de olarak :( zamanımı ve hırsımı domateslerimi toplayarak ve kış için hazırlayarak geçirdim......
Ama blogum çok yeni olduğu için bugünü atlamak da istemedim :)
Bu eve taşınırken üst oda kapısının camını yaptım; biraz ilk heves ve acemice oldu ama benim için kıymetli....
Bir sehpa denemem var; yaptığım kapı numarası ve teras süsü kışın içeri almadığım için  yayla şartlarına dayanamadı ve kırıldı.


Kapı numarasının daha sonra değişik şekillerini de denedim, sipariş de alıyorum :)








6 Eylül 2013 Cuma

Söz Sehpadan Açılmışken......

Söz sehpadan açılmışken önceki sehpalarımı da göstereyim....

 ilk sehpam 2011 ekim ayında yapmışım; ilk olduğu için tabiiki kizimcimin evinde ama siz buradaki haline aldanmayın o çok güzel dekore etti bayağı esaslı bi şey gibi duruyor orda :) .....ne yazıkki şu anda elimde o halini gösterecek bir fotoğraf yok ama ilk fırsatta eklerim.






Bu da 2011 ekim ayında yaptığım ikinci sehpam; ne yazıkki bunun da son halinin fotoğrafı elimde yok. Şimdi sevgili Itır'cığımın balkonunda ama ona söz verdiğim gibi yeni bir tane daha yapacağım.




Bu sehpamı 2012 dokuzuncu ayda yapmışım; şu anda onu Atölye 9 dan satın alan sahipleriyle; güzel günlerde sağlıkla mutlulukla  kullansınlar.





 Arada yaptığım bir iki tanenin fotoğraflarını almamışım, artık ulaşabilmem de pek mümkün değil....
Bunlar da ağustos 2013 de yaptığım çalışmalar; "renkli" şehir manzarası kendine bir sahip bekliyor ama kedili olan Sevgili Ayçin Ablamın siparişiydi, onun gelmiş geçmiş tüm kedilerine ithafen oradaki kedi turkuvaz yapıldı......

 


5 Eylül 2013 Perşembe

Sehpa Yapma Macerası

Bu sabah bir an önce çalışmaya başlamalı ve bunları paylaşmalıyım diye düşünerek heyecan içinde kalktım :)
Aslında eski çalışmalarımın örneklerini de eklemek; kendimdeki gelişmeyi gözlemek ve paylaşmak istiyorum.Yeniyle eskiyi karıştırmadan bir arada yayınlamanın bir yolu vardır herhalde; bunu "danışman" larıma sormalıyım. Onların kim olduğunu burada açıklamayacağım, bana teknolojiyi kullanmakta bu kadar ısrarcı ama bir o kadar da yeteneksiz olduğum için durmadan takılan "danışman"larım kendini biliyor zaten :)



 Önce camlar hazırlandı 4 mm kalınlığında iki adet kırk santim çapında düzcam,
sonra artık renkli cam parçalarıyla biraz renklendirildi. Bu çalışmalar ve fırının iç düzeninin hazırlanması yaklaşık iki saatimi aldı.
Öğlen saat birde fırını çalıştırdım; herşey planlandığı gibi olursa neye benzediğini ancak ondört saat sonra görebileceğim...
 Düşlediğim gibi olursa sahibi şimdiden belli....
 fırının içinde böyleydi, son halini bu sabah gördüm :)
sahibi bahçesinde kullansın onlar gibi cıvıl cıvıl olsun istediğim için biraz renkli çalıştım.
Şimdi gidip sehpa ayağını yaptırmalıyım.......
Ayaklı halini de size gösteririm....

4 Eylül 2013 Çarşamba

Neler Yaptım

Çayyolu Gençlik Şöleninde sevgili kızımcımla  haziran 2012
ODTÜ Mezunlar Derneği  Vişnelik Panayırı 2012 mayıs







Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği yararına kermes satışı

ODTÜ Mezunlar Derneği  Vişnelik Panayırı 2013 mayıs

Samanpazarı ATÖLYE 9 Sevgili Engin Arkadaşımın "tedarikçi" siyim :)
(Atölye 9 Kale mah. Atpazarı sok. No:9 Kale/Samanpazarı)




15 eylül 2013 Çayyolu Antika Pazarı


en özel siparişim......

Dünyamıza bırakılan ilk iz,
alçı kalıp Sema teyzesi tarafından hazırlanıp geldi ..... :) 
(8.11.2012)
fırına yerleştirildi


Fırından böyle çıktı......


Sevgili tasarım hocam Figen Öztürk'ün yönlendirilmesiyle çerçevelendi ve evine gitti; 
bebeciğe sevgiyle dolu uzun bir yaşam diliyorum.





Başlarken,

Merhaba
Sizlerle üretim fazlası atık camlarımızı değerlendirebilmek için çıktığım bu yolculukta başımdan geçenleri, öğrendiklerimi ve ürünlerimi paylaşmak istiyorum.
Kalitesinden hiçbir şey kaybetmeden % 100 geri dönüşümlü tek malzeme olan CAM; eritilip eritilip yeniden üretilebilen, doğayı kirletmeyen, içine konduğu maddeyi bozmayan  bizimle iç içe yaşayabilen bir malzemedir.
Atık düz camları nasıl değerlendirebilirim sorusu beni füzyon tekniğini öğrenmeye yöneltti ve 2011 yılında Denizli'de Sevgili hocam Fatih Duruerk'ten öğrendiklerimle ve onun yaptığı fırınla çalışmaya ve öğrenmeye başladım.
Yolun başında kendime sadece atık camlarla ve geri dönüştüreceğim şişelerle çalışma konusunda bir kısıt koydum. Bir yerde okuduğum gibi "hikayesi olan objeler" yapabilecektim.
Füzyon tekniğinde soğukken istenilen formda kesilen camlar özel fırınlarda 750 - 900 dereceye kadar ısıtılarak yeniden şekillendirilmektedir. Bu işlem yaklaşık 18-19 saat sürer. Fonksiyonel olmasını istediğimiz parçaları en az 2 kez fırınlama işleminden geçiririz. Birincisi füzyon, ikincisi şekillendirmek içindir.
Füzyon tekniği tamamen el işçiliğidir, objelerin hiçbiri diğerinin aynı değildir
Her deneme beni farklı bir yolculuğa çıkarıyor, her defasında yeniden öğreniyorum, şaşırıyorum, seviniyorum, üzülüyorum.
ve yaşadıklarımı sizlerle buradan paylaşmak istiyorum...
.