22 Kasım 2013 Cuma

Kaseler ve bir alternatif.....

Merhaba,
Küçük parça camları kırmızı yeşil boyayarak yapmış olduğum bir kaseyi bugün nasıl kullandığımı göstermek istedim :)
Bence hoş oldu ve çok güzel insanlara teşekkür ve sevgilerimizi götürdü.......
Yeni yıl armağanlarınız için siz de düşünebilirsiniz......
Çeşitlerimize sayfamızdan bakabilir; düz, renkli camlı, içinde bakır çiçekler ya da eski paralar olan herhangi birini seçebilirsiniz, hangisi olursa olsun sizin için "özel" yapılmış ve "tek" olacaktır.




Çalışan Çocuklar Vakfı Güz Kermesi Yapıldı.....

Merhaba,
Daha önce ayın. Yirmisinde Çalışan Çocuklar Vakfının geleneksel "Güz Kermesi" ne katılacağımdan bahsetmiştim.
Çok özel bir günde Çocuk Hakları gününde düzenlenen bu kermes çok başarılı geçti; gelen konuklar konunun önemini , yaptıkları katkının anlamını bilen çok aydınlık insanlardı.
Ben de öncelikle orada bulunmaktan büyük bir manevi haz aldım, yeni kişiler tanıdım, camla, füzyon tekniğiyle, geri dönüşümle, yeniden kazanımla ilgili sohbetler yaptım; eh biraz da ürünlerimi tanıtıp satma şansım oldu:)
Destek olan herkese yürekten teşekkürler......


19 Kasım 2013 Salı

Mutlu Evler.....

Merhaba,
Bugün size en küçük parça camlarımı nasıl değerlendirebileceğimi düşünürken aklımıza gelen küçük şirin evlerimden söz etmek istiyorum.
Aslında bu evlerin fikir annesi ve yaratıcısı Nur Hanım... Kendisi önce dünürüm,sonra arkadaşım, bu işlere başladıktan sonra da en büyük destekçim oldu :). Bir "yaşam koçu" gibi hep olumlu ve yaratıcı eleştirilerde bulunur sağolsun..... ilk yaptığım evlerin süslemeleri de ona ait. İlk kez işlerimi görücüye çıkardığım Çayyolu Atapark etkinliklerinde (2012 Mayıs) yapmıştım çok beğenilmişti.

 İlk fikir çıktıktan sonra devamı kolay geliyor.Elimden geldiği kadar bir fonksiyonu da olsun diye çabalıyorum. Sadece süsolarak kalmasın örneğin anahtarınızı asabilin, küçük alışveriş ya da sevgi notlarınızı yazın......

 




 Yarınki Çalışan Çocuklar Güz kermesi için de bir kaç ev çalıştım. Bu kez üzerini sonradan süslemektense biraz renki cam kullanarak şenlendirmek istedim evlerimi....
Gidecekleri evler de onlar gibi ışıl ışıl olsun,içinde renkli hayaller hayatlar olsun.....
Evleri yaparken iki kat dört milim cam kullanıyorum; fırında kayma riski biraz fazla oluyor hemen hemen her çalışmada bir ya da iki ev zayii oluyor ama ne yapalım bu böyle bir iş....



Bu görüntüler çalışma öncesi fırının durumu.......

 Bu kez fırında biraz destek koydum kaymamaları için onsekiz saat sürdü işlemin bitmesi....
Dün akşam epeyce uğraşıp sizler için kullanılır hale getirmeye çalıştım....
Umarım beğenilir.....






15 Kasım 2013 Cuma

Soda Şişesi Şanslıysa.....

Bir soda şişesi eğer şanslıysa (tıpkı diğer şişeler gibi) yolculuğu sonsuza kadar devam edebilir......
Evlerimize gelene kadar ki hikayesini tam bilemeyiz tabii belki o da ilk yolculuğu değildir. Cam dostu bir evdeyse eğer içi boşalsa da özenle saklanır ve Bs ye ulaştırılır. Şişelerin titizlikle etiketlerinden arındırılması gerekmektedir. Beypazarı soda şişeleriyse gelen şanslıyız etiketleri pek uygarca ve kolayca temizlenebiliyor.
Önce fırınımızda şişelerin düzleştirilmesi gerekmektedir ve bu minimum 17 saatlik bir işlemdir. Fırınım bir seferde sekiz soda şişesi alıyor; her şey yolunda gider işlem sırasında bir kayma vb olmazsa elde var sekiz demektir. Sonrasında  ne yapmak istediğime bağlı olarak bu sayı yetebilir de yetmeyebilir de; örneğin bir büyük tabak yapılacaksa en az onaltı şişe gereklidir. Ben bir kaç kere tabak denediysem de şimdi tekil çalışmayı tercih ediyorum peçetelik , duvar süsü, mumluk gibi....

avize niyetiyle ikinci işlemde bu hale getirildi ama üçüncü çökertme işleminde başarılı olamadım :(

Bu ilk tabağım , aslında bnu da önce saat yapmak için birleştirmiştim sonra tabağa çevirdim.ilk olduğu için kendime sakladım.
Peçetelik yapacaksak uygun kalıplar kullanarak ikinci aşamaya geçmek gerekir. Kalıplarımız paslanmaz çelik profiller, fiber tabakalar ya da alçıdan hazırlanmış olabilir. Kalıbın dengeli olması ve cam yumuşadığında devrilmemesi önemli yoksa onaltı onyedi saat heyecanla beklemenin sonu hüsran olabiir.
Yukardaki fotoğraf Çalışan Çocuklar vakfının kermesi için hazırladığım son çalışmadan; sonrası da aşağıda......




Tabi bu kadarla bitmiyor, fırından çıkan bu ürünlerin biraz süslenmesi ve albeni kazanması gerekli. Elimden geleni, yüreğimden akanı yapmaya çalışıyorum şöyle bir şeyler çıkıyor  ortaya.

Sözün özü bir şişe örneğin bir soda şişesi eğer şanslıysa doğanın ve çevrenin değerini bilen bir eve düşmüş ise bir cam kumbarasında yolculuğuna devam edebilir.
Eğer benim dostlarımdan birinin evindeyse bana ulaşır ve belki de sonra sizlerin sofralarında bir peçetelik, ofislerinde bir kartvizitlik, duvarınızda bir süs , sevdikleriniz için bir yılbaşı hediyesi olabilir.....
En az yapacağı şey camın sonsuza kadar yeniden kullanılabileceği konusunda bir farkındalık yaratması olacaktır.
Gelirinin kime umut olacağını da bilebilmek mümkün değil tabii ama emin olun çok faydalı yerle gidiyor :)



13 Kasım 2013 Çarşamba

Güz Kermesi

Merhaba,

Çalışan Çocuklar Vakfı 20 kasımda Alba Otelde  Güz Kermesi düzenliyor.....
Geçen hafta Samanpazarındayken tesadüfen duyunca görüştüm ve  katılmaya karar verdim. Zaman kısa elimde olanlarla orada olacağım....
ÇOCUKLAR ÇALIŞMASIN, çocukluklarını yaşayabilsin, okuyabilsin diye yıllardır özveriyle çalışan bu vakfın çalışmalarını uzaktan izleyip destek olmaya çalışırdım ; bu kez böyle bir organizasyon içinde olabilmek beni mutlu ediyor. Dilerim bu etkinlikten arzu ettikleri,  planladıkları verimi alırlar.
Tarih: 20 Kasım
Yer: Alba Otel  Yüksel Caddesi üzeri
Saat: 10:00-18:00

25 Ekim 2013 Cuma

Atölye 9.......

Merhaba,
Yayınlarda ve fotoğraf altlarında hep "Atölye 9" dediğimi ama hiç açık adresi yazmadığımı fark ettim:) . Henüz hepinizin sadece adından bileceği kadar meşhur değil ama ilerde olur inşallah :).
ATÖLYE 9
Kale Mahallesi
Atpazarı sokak
adından da anlaşılacağı gibi No: 9 da......
Sevgili Engin Bayramoğlu arkadaşımızın yüreklendirmesiyle bazı ürünlerim orada, tabii orada çok güzel sulu boya resimler, çiniler, seramikler, gravürler,aynalar ve gece lambaları da var.
Neler olduğunu incelemek için bir gün mutlaka uğramalısınız, ayrıca Engin pek de misafirperver kimseyi boş yollamıyor :), benden söylemesi....

22 Ekim 2013 Salı

Özel Günler, Güzel Sofralar.......

Hepimizin sevdiklerimizle uzun sohbetler yaptığımız, anılarımızı tazelediğimiz, kutlamalar, planlar projeler yaptığımız hatta zaman zaman "ülkeyi kurtardığımız" sofralar vardır. Çoğu zaman yaşarken farkedemesek de  birlikte olduklarımız ve paylaştıklarımız yemeklerden önemlidir aslında; böyleyken bile millet olarak o eşsiz sofrada tadına doyulmaz yemekler karşısında bile ya bir sonraki öğünü, ya filanca yemeği en güzel kimin nerede yaptığını ya da daha önce aynı yemeği nerede yediğimizi konuşuruz.....ne yapalım bu da bizim özelliğimiz :)
İşte bu sofralarınızı biraz daha özelleştirmek görsel olarak da bir şölene dönüştürmek, ona bir konsept yüklemek isterseniz diye size küçük sofra süsleri yaptım :) .
Sadece özel insan(lar)la paylaşacağınız romantik sofralarınızda da, özel kalabalık yemeklerinizde de, doğum günü, düğün yemeği vb. kullanabilesiniz diye....



Bu gördüğünüz sevimli uğur böcekleri sofralarını hem yemekleriyle hem sohbetiyle hem de görselliği ile daima ÖZEL kılan ablam Ayşe Bahar Yılmaz'da.....
Uğur böcekleri ilk denemeydi, japon balıkları, meyveler, rakamlar, harfler kullanılarak süslemeler, renkler vb. arzu ettiğiniz şekle uyarlanabilir. Bunun için benimle temasa geçmeniz (bediasacak@gmail.com) ve aklınızdan geçenleri paylaşmanız yeterli; elinden geleni yapacağımdan emin olabilirsiniz :).



20 Ekim 2013 Pazar

Yoğurt Kaseleri Ne Olur????

Merhaba,
Bayram tatilini baba evinde tamamlayarak bu akşam evimize döndük. Yolun kalabalık olma ihtimali bizi biraz korkutsa da rahatça geldik, dilerim herkes rahat sağlıklı ve huzurlu olarak yuvasına sevdiklerine kavuşsun.
Sizde eminim yoğurtlarınızı ya evlerinizde yapıyor ya da sağlıklı olması için CAM ambalajda alıyorsunuzdur :). Öyle yapmıyorsanız da bugünden sonra tercihinizi CAM dan yana yapın bence....
İşte o cam kaseleri ne yaparız, nasıl kullanırız diye düşünürken bayram öncesi onları fırınımda düzleştirdim. Çıkacak sonuca göre ya tekrar çökertir yeniden kase yaparım ya da başka birşekilde değerlendiririm diye düşünüyordum.

Böyle çok hoş görünüyorlar değil mi???
Yaklaşık onaltı onyedi saat sonunda alt resimdeki gibi oldular. Orjinal formundan dolayı ortaları çok değişik çıktı; yeniden çökertilmeye kase veya tabak gibi kullanmaya elverişli gibi görünmeseler de sanırım süs olarak ilgi çekici bir şekil aldılar. İlave süslemeler için biraz daha düşünmek gekerecek. Belki bu yazıyı okuyan siz dostlarımdan da öneriler gelebilir, ya da böyle ham haliyle alayım ben arzuma ve evime göre süslerim diyenler olabilir :)
Bakalım biraz bekleyip göreceğiz, ben gelişmeleri yine sizlerle paylaşırım merak etmeyin, ya da edin ve bediasacak@gmail.com adresinden bana ulaşın........


15 Ekim 2013 Salı

İyi Bayramlar......

Bayram için İskenderun'a baba evine geldik :).
Tüm güzelliklerin ve iyiliklerin sizlerle ve güzel ülkemizle olacağı mutlu, sağlıklı, huzurlu, çağdaş nice bayramlara..... Hepinizin bayramı kutlu olsun.....

11 Ekim 2013 Cuma

Atatürk.......

Merhaba,
Bugünlerde bazılarımız iliklerimize kadar acı duyuyor O'nu her saniye daha çok arıyor, O'na layık olmaya daha çok çalışıyorsak; bir başka kalabalık da onu inkar etmek için yarışıyor, teker teker devrimlerini kazanımlarımızı ortadan kaldırıyor adını anmaktan bile kaçınıyor....
Konumuz bu değildi ama yayının başına adını yazınca kendimi tutamadım....
Füzyon çalışmaya Grupcam'ın yanındaki boş dükkanda başlamıştım; o günleri ve o ilk atölyemin zorluklarını belki başka bir zaman anlatırım :) .
Fırınım geldikten  kısa bir süre sonra madem Grupcam'ın üretim fazlası camlarını kullanıyorum bari bir katkım olsun diye düşündüm ve müşterilerimize küçük birer armağan yapmaya karar verdim.
Atatürk armağan etmenin en güzel ve doğru seçim olduğunu düşünerek iki kat düz camın arasına çıkardığım Atatürk resimlerini hazırladım.
Önce camlar hazırlanıp temizlendi, bu arada ilk atölyemde suyu musluklu bir bidondan kullanıp, kirli suyu tekrar kovayla götürüp boşaltmam gerekiyordu :(. Isınmak için hiçbir düzeneğim yoktu, işçiler benim bulunduğum yerden onlara soğuk geliyor diye benim kısıma kartondan bir kapı yapmışlardı ama ben azim ve gayretle orada o soğukta çalışıyordum. Tertemiz yaptığım camlara etiketleri yapıştırıp arasında da hava kabarcığı kalmamasına çalışırken temizlenen cam tamamen yapışkan oluyordu, fırına girmeden etiketlere zarar vermeyerek camın tekrar tertemiz olmasını sağlamak gerekiyordu. Bu arada bir de Grupcam etiketi koyayım deyince işler iyice zorlaştı çünkü Grupcam' ın logo rengi kırmızıydı ve bu  rengi de bozmamak lazımdı !

fırında böyle görünüyorlardı

Aldığım resimler her ne kadar ısıya dayanıklıysa da uygun programı bulmak o acemilikle beni bir hayli uğraştırmıştı. Bütün bunlara nasıl cesaret etmişim,  nasıl yapmışım şimdi bile biraz hayret ile hatırlıyorum.
Yaptığım Atatürk resimlerinin asılması gerekiyordu; asma düzeneği olarak önceleri ne yaptımsa yakıştıramadım. Ne zincir, ne ip ne de başka bir şey yakışmıyordu. Saf ve sade olsun istiyordum, uzun denemeleren sonra misina ile asmanın en uygun yöntem olduğuna karar verdim, duvarda sanki kendi kuvveti ile duruyor gibi olması hoşuma gitti.
Müşterilerimize, dostlarıma dağıttığım yüze yakın böyle Atatürk hazırladım. Bana herhangi bir dönüş olmadı ama beğenildiğini umuyorum.
kış bahçemizin duvarı, (yeşil camı kendime ayırdım)

Grupcam ofis 

(daha misina keşfedilmemiş)

Nedense bugün gazetelere bakınca içim çok acıdı ve bu anımı sizlerle paylaşmak istedim.

9 Ekim 2013 Çarşamba

Mutlu Bir Hazırlık (devam....)

Merhaba,
Kına hediyesi çalışmalarını tamamlayalı çok oldu ama hemen ekleyemedim. Öncelikle blogumdaki tasarımla ilgili bazı düzenlemeleri yapmak gerekiyordu. Bugün sevgili Hatice'nin yardım ve yol göstermesiyle biraz daha yol almış olduk. Umarım bu hali hoşunuza gider.

Şimdi gelelim kına hazırlığına; önce Divleli Cam Boncuk Deniz bize küçük kırmızı süsler hazırladı.
  Sonra bu süsleri hazırlamış olduğum 100 adet mumluk üzerine tek tek yapıştırdım. İtiraf etmeliyim ki uygun yapışkanı bulmak beni biraz  zorladı. Sonra içlerine birer kırmızı tea light, kına ve küçük bir "mani" ve sevgili "CEREN&MAHMUT" yazısını ekledim ve kırmızı tüllerle paketledim.
Böylece siz de bu hazırlık kimin için öğrenmiş oldunuz :)
Ceren ve Mahmut'a mutlu,sağlıklı keyifli uzun bir ömür diliyorum.
Küçük bir not: isterseniz size ya da yakınlarınıza da özel günleriniz için minik hediyeler hazırlayabilirim; bir mail kadar yakınınızdayım.





Sehpamız Yeni Sahibini Bulmuş :).....

Merhaba,
Dün aldığım bir habere göre aşağıdaki sehpam yeni bir sahip bulmuş kendine....
Öncelikle beğenilerek yeni bir eve gitmiş olması bana çok sevinç ve gurur verdi, sahiplerine teşekkür ediyorum vee onlara renkli hayallerinin gerçekleşeceği mutlu aydınlık iyilik ve güzelliklerle dolu günler diliyorum.......

30 Eylül 2013 Pazartesi

Adım Adım Avize Olma Yolunda İlerleyen Şişeler......

Uzun zamandır elimdeki parfüm ve ilaç şişelerinden bir avize ya da abajur tasarlayayım diye düşünüyordum; ama nasıl olmalı kısmına karar verememiştim.
Yücel bey ve eşi Songül hanımı (Kabak dayı) ziyarete gittiğimde onların kullandığı su kabakları ile atık şişeleri bir arada kullanmanın değişik bir fikir olabileceğini düşündüm.
ilk taslak deneme resimleri aşağıda....O kadar heyecanlanmışım ki kabağı gecenin bir yarısında verniklemeye kalkınca üzerindeki ilk izleri bile temizlemeyi atlamışım :( . Onlar vernik altında belli olunca tabii ki tekrar gidip Yücel beyden yeni bir kabak almak gerekti.
şişeler fırında böyleydi....
Kabağa monte edilmiş halleri ; henüz bitmedi çok çalışmak lazım....
Başta dedim ama "adım adım......."

Mutlu Bir hazırlık........

Merhaba,
uzun zamandır yazmadım ama çalışmalarım devam ediyor :)
Bugünlerde ben de "mutlu bir hazırlığa" katkıda bulunuyorum. Bir kına gecesi hediyelerini hazırlamaktayım. Önce buraya fotoğrafları koyup "bu nedir, bilin bakalım?" şeklinde bırakıp, aşamaların tek tek fotoğraflarını ekleyerek devam edeyim diye düşündüm ama sabırsızlıktan olsa gerek bilgisayarın başına oturunca fikir değiştirdim :)
süslemeleri bitince daha güzel görüneceklerinden eminim....
Üst süslemeleri için dün Divleli Cam Boncuk Deniz ile birşeyler düşündük, sizinle olamadığım süre içinde uzun zamandır yapmak istediğim ama ayaklarımın geri geri gittiği bir şey yaparak "Ulucanlar Sanat Sokağı" na gittim. Bizi yaralayan geçmişinden dolayı ilk gidişte çok etkilensem de oradaki gülümsemeler ve ilgi şimdiki zamana dönmemi kolaylaştırdı. Deniz (Divleli cam Boncuk) ve Mustafa Beyi (Atölye Camdan) orada ziyaret ettim, birlikte farklı şeyler yapabilir miyiz diye sohbet
ettik. Bundan sonra daha sık gideceğim herhalde.
Konumuza dönersek; mumluklarımızın biraz daha özel olması ve kına konseptine uygun hale gelmesi için Sevgili Deniz üzerlerine süsler hazırlayacak sonra da ben paketlemelerini yapacağım.....Son halini merak edenler bizi takip etmeye devam etmeli.....:)

16 Eylül 2013 Pazartesi

Bir "Pazar" Deneyimi ...

Dün semtimizde her ayın üçüncü pazarı açılan Antikacılar Pazarı' ndaydık Atölye 9* la birlikte....
Üçüncü pazar hesabında ufak bir karışıklık yaşadığımız için bir önceki akşam apar topar Çamlıdere' den dolmuşla gelip elimde ne varsa onlarla gittim. Adı her ne kadar öyleyse de tam olarak antikacılar pazarı denemez , daha çok ikinci el ya da bit pazarı gibi.... Hemen yanında organik pazarda kuruluyor.  Gelenler biraz karışık; organik gıdalarını alıp sadece tezgahların önünden geçenler var, iyi bir parça düşürebilir miyim diye gelen meraklı kolleksiyoncular var, sadece biriktiriciler var, dostları ya da aileleri tezgah açtı diye destek için gelenler var (benimkiler biraz bu gruptan ;)) ,akşamüzerine doğru sadece gezinmek ve vakit geçirmek için gelenler var....
Hafta sonları Çamlıdere' ye gitme alışkanlığımız başlamadan önce ben de takipçisi idim bu pazarın Ayrancı' da kurulanına.....
Organizasyonun altyapısı ve sağladığı olanaklar iyiydi, kurduğumuz ilişkiler sohbetler ve satışlar da fena sayılmaz, kısacası güzel bir gün oldu.
Havalar soğumadan belki bir ay daha katılabiliriz.

Dün güzel bir raslantı oldu burada paylaşmak istiyorum; Atölye 9 ilk kurulurken Denizli'den sevgili Ömür'den (Duruerk) küçük boncuk anahtarlıklardan sipariş etmiştik ve ben aracı olmuştum. Sayıları çokca olduğu için kargomuz geldiğinde tek tek bakamamıştık bu anahtarlıklara süreç içinde tüketiliyor......Dün bu anahtarlıklardan da vardı tezgahta, bir arkadaşımın seçimine yardımcı olurken bir de baktım ki Sevgili Ömür bir tane "BS" diye boncuk yapmış ve özel bir anahtarlık koymuş aralarına:) . Çok duygulandım ve sevindim hemen ona da bir mesajla teşekkür ettim. Dün kendimi özel hissetmemi sağladı......
(*) bu arada Atölye 9' un açık adresini hiçbiryere yazmadığımı fark ettim :), hepiniz biliyorsunuz gibi geldi galiba....
Atölye 9
Kale maallesi
Atpazarı sokak no:9
Kale/Samanpazarı

12 Eylül 2013 Perşembe

Şişeler ve Geri kazanım.....

Yola geri kazanım ve hikayesi olan sürdürülebilir ürünler diye çıkınca mutlaka gündelik yaşamımızda en çok elimizin altında olan şişeleri de değerlendirmemiz gerekir :). 
Çokça yapılmakta olsa da geri dönüşüm konusunda farkındalık yaratabilmek en kolay şişelerle çalışınca oluyor. Standlarda çocukların ve gençlerin ilgisini en çok bu tarz objeler ve süsler çekmekte. Günün sonunda konuklardan "aaa demek ki şişelerden bunlar oluyor artık ben de çöplerimi ayrıştırayım" sözlerini duymak bütün yorgunluğunuzu alıyor.
Hammadde bulmakta zorluk çekmiyorsunuz; bu işle uğraştığınızı bilen dostlarınız sağolsunlar bol bol tüketip size şişe getiriyorlar.
Bazı dostlar Yunan Adalarından bile soda şişesi taşıyabiliyor size; elleri dert görmesin...
Değişik renklerdeki ve formlardaki şişeler çok revaçta olmakla beraber sonuçları sürpriz de olabiliyor, kırmızı koyduğunuz bir "absolute votka" nın şeffaf çıkması gibi....
Şişe ile çalışmanın en zor tarafı onları özellikle etiketlerinden temizlemek. Her ne kadar beşyüzaltmış derecenin üzerinde organik olan her şey yansa da şişeniz ve etiketiniz tamamen temizlenmemişse hem kötü izler kalabiliyor hem de o yanma sırasında çıkan gazlar vs den fırınınız zarar görebiliyor. Bu nedenle kaçış yok; saatler sürse de her yolu deneyerek o şişeleri tertemiz yapmak zorundasınız. Bazı firmalar zor çıkan etiketlerle çalışılınca ürünlerinin daha kaliteli (!) olduğunu düşünüyor galiba, o etiketler ne yapsanız bir türlü çıkmıyor. Burada söylemeden geçemeyeceğim o "Bombay Safari" ne öyle?? o güzelim mavi şişenin etiketini temizlemek ömre bedel; hatta imkansız.
Bir de uğraşıp etiketi temizledikten sonra ağzındaki bilyeyi sökerken şişe kırılmıyor mu :( , tüm emekler boşa gitti demektir. Çokça parfüm şişelerinde bu başıma geliyor.
Şişelerle ne yapıyorum? Önceleri herkes gibi duvar süsü yaptım, içine boru koyarak duvar vazosu veya kaşıklık yaptım ben de...


Süslerini biraz değişik yapmaya çalıştım, üç ay bunun için Sevgili Figen Öztürk hocamla çalıştım;

 sonra bir kadeh içerken keyifli sohbetlere eşlik edebilsin diye bu şişelerden kuruyemiş ve peynir tabakları yapmaya çalıştım. Onları tarçın karanfil gibi doğal süslerle süsledim. Doğal ve sağlıklı atıştırmalıklar yapan Nihal sevilmen hanımın ürünleriyle (www.melitat.com.) sunulduğunda pek şık oluyor benden söylemesi.
Dostlarınıza sağlıklı ve değişik hediyeler götürmek istediğinizde bizimle irtibata geçip sipariş edebilirsiniz :)


 Soda şişelerinden büyük tabaklar ve saksılıklar yaptım.

peçetelikler yaptım.


Bunları Atölye 9 da bulabileceğiniz gibi benimle de irtibata geçebilirsiniz. 

Şimdi şişelerin altlarını keserek değişik birşeyler yapmayı deniyorum; bunun için şişe nasıl kesilir diye araştırmalar yaptım ama sonunda Fevzi bey ve çalışma arkadaşı benim için bir kesme aparatı dizayn ettiler :) , deneyimlerimi sizlerle de paylaşırım ilerde :)

11 Eylül 2013 Çarşamba

Sehpamız sahibine gitmeye hazır :)

Dün Samanpazarından sehpamın ayaklarını aldım, bitmiş hali aşağıda.
Umarım sizlerde beğenmişsinizdir.
İsterseniz size de yapabilirim, bana mail ile ulaşmanız yeterli.....:)

8 Eylül 2013 Pazar

Mumluk Deyip Geçmeyin...



Evlerimizde kullandığımız ve kısa zamanda sıkılarak değiştirdiğimiz o küçük mumluklar (tealightlar) var ya; işte onları küçümsememek lazım diye bugün sizlere onların yapımını anlatacağım.
Başlangıçta bana da en kolayı ve hemen sonuç alınanı mumluk gibi geldi. Aceleciyim ve hevesliyim ya fırınım gelir gelmez 'ortaya karışık' bir çalışma hazırladım bir fırında hem mumluk, hem yeğenimin açılışına onun şirketinin amblemini camdan, hem tabak, hem ablama kapı numarası vs. yapacağım :(
Camı tanımazsan, her büyüklükteki camın direncinin ve yolculuğunun farklı olacağını göz önüne almazsan istediğin sonucu da alamazsın tabii ki…
asadsasdasdadsasdasdasdasdasd
Resim yazısı ekle

Mumluk yapmak için önce plastik bardakların içine alçı dökerek kalıpları hazırlıyoruz. Öyle iyisi olsun diye pahalı alçı alırsanız günlerce donmuyor; en ucuzundan sıvacı alçısı alacaksınız. Camlarınızı uygun büyüklükte kesecek ve boyayacaksınız. Sonra programınızı uygulayabilirsiniz artık.
Program öncesi ve sonrası aşağıdaki gibi.




Bu da ilk ürünlerim; çok sevinip hemen Facebookta paylaşmıştım.







Ayrıca ilk büyük işim de dostlarımın beni yüreklendirmesiyle, yurt dışında kaybettiğimiz çok kıymetli bir başkanımızın anma toplantısına gelen dostları için altmış adet mumluk hazırlayıp hediye etmek oldu.
Belki çok muhteşem değillerdi ama ben yüreğimdeki tüm sevgiyi ve saygıyı katarak hazırlamıştım.(Nur içinde yatsın…..)
Daha sonra bu işi biraz geliştirip iki katlı ve biraz daha büyüklerini de yaptım. Hatta içinde eski bir liradaki atatürk resmi olan bile var :)
Sadece mumluk olarak değil nikah, doğum vb gibi özel gün kutlamalarında da kullanılabilecek bir alternatif olarak düşünülebilir…..benden hatırlatması :)