Bir önceki çubuk tabak anlatımının arkasında görünen halkalı tabağımın da uzun bir hikayesi var.
İlk dersler için Denizli'deyken Fatih (Duruerk) hocamla bir saat denemiştik. Birçok şeyi birararda görebileceğim ve herhalde biraz heveslenmem için seçmiştik saat çalışmayı. Söylemesi ayıp o saat şu anda Grupcam'da makam odasında çalışıyor :) .
İşte saatle tabağın ne alakası var diye fazla düşünmeyiniz hemen açıklıyorum; tabii ki de fırınım gelir gelmez kendimi füzyon ustası sanarak " ben saat yapayım Grupcam'da uygun gördüğü müşterilerine hediye etsin" dedim. Camları denemeden Ulus'a gidip bir dolu saat aldım, sonra ilk cam denemelerimi saat mekanizmasını takabilmek için deldirecek yer aramaya başladım.Sitelerdeki maceralarıma girmeyeceğim, ya kırdılar delerken, ya merkezde delemediler, ya delik büyük oldu bir sürü macera ve üzüntü. Sizin günlerce heves ve gayretle yapmaya çalıştığınız camların başına böyle işleri getirip sonra da "pardon abla ancak bu kadar oluyor", ya da "bizim işimiz zaten başımızdan aşkın bir de bununla mı uğraşacaktık" gibi muhteşem yanıtlar da alıyorsunuz :( .
Ama bu arada iyi bir şey oldu,delme tezgahının altında muhtelif işlerden çıkan bir dolu küçük yuvarlak camlar atılmayı bekliyordu. Bunları alabilir miyim? Dedim bana ilk seferinde bir koca torba verdiler, muhtemelen de atmaktan kurtulduk diye sevindiler. (Ancak sonraki taleplerimde para istediklerini yazmalıyım burada)
İşte o yuvarlak camlar ( ki ben onlara halka diyorum benzemese de halkaya) yıllardır duruyordu, zaman zaman bir ikisini süs gibi objelerimin üzerinde kullanmıştım.
Onları tek tek temizledim,kenarlarındaki çapakları aldım, zımparaladım ve sizin için orjinal bir tabak haline getirdim.
"Halkalarımız" tek tek düzeltiliyor :) bu iş kaç saat sürdü hatırlamıyorum bile..... |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder